6 Ocak 2013 Pazar

Ripper.-Bölüm 8

 WHAT THE HELL İS GOİNG ON? (Neler oluyor?)


HAYATIMI S*KEYİM.
Ailem benden telefonumu,bilgisayarımı,Ipad ve Ipod'umu,televizyonumu ve müzik çalarımı aldı.Müzik çalarımı neden aldıklarını anlamıyordum.O sadece müzik çalabiliyordu.
Ne yaptığım hakkında düşününce son zamanlarda kendim gibi davranmadığıma karar verdim.Ben iyi notlar alan,harika bir evlattım.Ailemi uzun süredir hayal kırıklığına uğratıyordum ve bunu bana göre bir şey değildi.
Bana her ne kadar iyi davranmaya çalışsalar da,durumum için korktuklarını biliyordum.
Peki neden artık hiçbir şeyin önemi yoktu?
Okul?Notlar veya herhangi bir şey?
Justin benim için önemli olduğu için,diye geçirdim içimden.
Peki doğru muydu?Justin benim için önemli miydi?Belki son bir kaç gündür hayatımda çok yer kaplamıştı fakat bu onun benim için önemli olduğu anlamına gelmezdi.
Bir hata yaptığımın farkındaydım,her ne kadar olaylar benim isteğim dışında gerçekleşiyor desem bile o partiye gitmek yaptığım en büyük hataydı.
Ve bir kez daha evden kaçmak.
Tanrım ne düşünmüştüm?Kendimi kanıtlamam gerekiyor muydu?
Ailem evden kaçmamı kötü karşılamıyordu çünkü benim yaşımda üzerinde baskı olan her çocuk bir kaç kere kafa dinlemek isterdi ve bunu anlıyorlardı.Fakat onlar evden kaçıp bir katille yemek yediğimi bilselerdi,bu gerçekten büyük bir sorun olurdu.
Onlardan bir şey saklamak hoşuma gitmiyordu fakat bu aşamada onlara bir şey anlatmamalıydım.Zaten büyük ihtimalle bir daha Justin'i görmeyecektim ve artık hayatıma devam edebilirdim.

Bir daha Justin'i göremeyecek miydim?Justin beni görmek istediğini açıkça belirtmişti.
Peki ya ben?Onu görmek istiyor muydum?Bir daha?
Kendi iyiliğim için hayır.Fakat onu bir daha görememek fikri midemde bir boşluk yaratmıştı.Onu özleyeceğim fikrine kapılmıştım birdenbire.Her ne kadar inkar etsem de,bir kaç gün içerisinde Justin hayatımda büyük bir yer kaplamaya başlamıştı bile.

Kendimi banyoya attım ve tüm kıyafetlerimden kurtularak sıcak suyun altına girdim.Sıcak su damlaları vücudumdan akmaya başladıkça rahatlıyordum.

Bunun bir randevu olduğunu kim söyledi ki?
Seni bir daha ne zaman görebileceğim?
Sadece..çevrende olman hoşuna gidiyor zannetmiştim,Pearl.

Justin'in sözleri aklımda yankılanıp duruyordu.Bu cümleler üzerinde neden bu kadar zaman kaybediyordum bilmiyorum fakat beni farklı hissettiriyordu.Onu hiç bir zaman çözemeyeceğimi hatırlatıyordu.Ripper yanıtı olmayan bir cebir sorusundan farksızdı.

Mangolu şampuanımdan biraz elime sıktım ve saçlarımı yıkamaya başladım.Bir kaç kere saçlarımı ve vücudumu yıkayıp küvette boylu boyunca uzandım.Sıcak suyun tenimdeki her noktaya ulaşıp beni rahatlatmasına izin verdim.
Gözlerimi kapattım ve tüm her şeyden uzaklaşmak için bir kaç dakika içimden sayı saydım.
Bunu her zaman motive olmak için yapıyordum fakat gözlerimi kapattığım gibi aklıma bazı görüntüler geliyordu.Gerçek olmayan bazı görüntüler.





Justin arkamdan bana kollarını dolamıştı.Nefesini boynumda hissediyordum ve küçük dokunuşlarla boynumu öpüyordu.Daha sonra dudaklarımı öptüğünü ve bana iyice sarıldığını hissetmiştim.Kollarını belime dolayıp,ona doğru yaklaşmamı sağlamıştı.

Tamam.
Bu kadarı fazlaydı.
Ben,Pearl Mantgomery,bu tür şeyler düşünemez miydim?Tabi düşünebilirdim fakat bu kişi Justin ise?
Beni hemen öldürün.

Az önce ne olmuştu öyle?

Justinle hayalimde birlikte oluyordunuz,Tanrım,biri şu sesi durdursun.

Banyodan koşturarak çıktım ve vücudumu kurulayıp bir sweatshirt ile şort giydim.
Yatağımın kenarında oturdum ve duvara doğru boş boş bakmaya başladım.

Ben gerçekten sadece duş almak istemiştim...fakat alamamıştım..düşündüklerime inanmak istemiyordum...Justin'i bu şekilde nasıl düşünebilmiştim?Tanrım bu yasal olmamalıydı.

Bunu düşünmüş olmamalıydım.
Ama düşündün,içimdeki ses beni gıcık ediyordu.

O ateşli bir çocuk ve sende bunu biliyorsun,içimdeki ses yine konuşmuştu.
Sanki biriyle konuşuyormuşcasına sese cevap verdim."Fakat bir katil olduğunu da biliyorum."

Telefonuma gelen mesajla yerimden sıçradım.

Kimden:Shay
Annen beni sorguya çekti.NELER KARIŞTIRIYORSUN SEN?
Kime:Shay
Onlara sadece sevgilinden ayrıldığını söyle.Bunu benim için yap.
Kimden:Shay
Odana geliyorum kahretsin Pearl,neler oluyor?

Mesaja cevap vermek üzereyken biri kapımı çalmadan içeri dalmıştı.Shay,olduğundan çok daha sinirli bir şekilde yüzüme doğru bağırdı."Tanrım neler oluyor artık bana anlatır mısın?"
Ona doğru üzgün bir bakış attım."Evden kaçma cezası."
Shay "Agh," dedi ve omuz silkti."Nereye kaçtın?"
Sorguya çekilmiş bir çocuk gibi söylediklerimi bir kaç kez düşünerek söylüyordum."Bir partiye tamam mı?Mesaj geldi ve tüm okulun orada olacağını sandım.Evden kaçtım ve bir kaç saate döndüm.Yakalanmas-"
Shay kaşlarını kaldırdı."Annen bana eve sabah döndüğünü söyledi,Pearl.Neler karıştırıyorsun?"
Ona ne diyeceğimi bilemiyordum.
Tanrım bu işin içerisinden nasıl çıkacaktım?
Lütfen biri beni kurtarsın.

"Pearl!"annem kapıyı sonuna kadar açıp sinirle Shay ve bana baktı."Shay,Pearl cezalı.Bu nedenle bu hafta boyunca okul dışında biriyle görüşmesi yasak.Seni ne kadar çok sevdiğimi biliyorsun fakat şimdi senden gitmeni rica etmeliyim."
Annem her ne kadar beni rezil etse de,kurtulmuştum.
Shay bana 'bunun hesabını vereceksin' bakışını atıp odadan annemle birlikte çıktı.Saat geç olmuştu ve kendimi uzun süredir yatamadığım yatağıma doğru fırlatıp yorganı ayaklarıma kadar çektim.

Justin'den uzak,güvende hissediyordum fakat içimdeki sinir bozucu ses bunun kısa süreceğini hatırlatıp duruyordu.Tanrım,yemekte bir kahin falan yutmuş olmalıydım.Bir insanın içinden bir ses gelmesi ne kadar normal ki?

Gece yarısı,saat üç gibi odamın kapısından sesler geldi.

Tak,tak,tak

Uyku gözlüğümü çıkartmadan yorganı üstüme çekerek cevap verdim."Anne?"
Cevap yoktu.

Tak,tak,tak.

Ses tekrarlandı.Yatakta doğrulup diğerinden daha korku dolu bir şekilde "Baba?"diye mırıldandım.

Tak,tak,tak

Yataktan kalkıp bir kaç kez gerildiğimde sesin balkondan geldiğini fark ettim.Korkak adımlarda perdeyi çektiğim gibi çığlık attım.Siyah şapkasıyla gecenin karanlığında tanımadığım bir adam bana doğru sırıtıyordu.
Balkonun ardından bana seslendiğini duydum."Tamam,Pearl bu sadece benim!'"

"Justin?"gözlerimi iri iri açtığımda onun gerçekten Justin olduğunu anladım ve direk içeri aldım."Ne yapıyorsun sen,deli misin?"bağırarak Justin'in dirseğine yumruk attım.
Justin eliyle sessiz olmamı işaret etti."Neden bu kadar bağırıyorsun!Bana migren yaşatman gerekiyor mu?"
Onun aptalca sorusunu takmadan gidip ışıkları açtığımda Justin'in vücudunda ve tişörtünde yayılmış renkli,parıldayan bir sıvı gördüm-bu herhangi bir renkte değildi.
Bu kandı.

Shay Anderson:













Justin Bieber:















Pearl Mantgomery:









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder