I CAN'T RİSK İT,SWEATHEART.(Bunu riske edemem,tatlım.)
"Pearl,tatlım?"
Bir anda tüm havam gitmiş,ne yapacağımı bilemeden korkuyla Justin'e bakmaya başlamıştım.
"Ne yapacağız?Sıçtık."Fısıldıyordum.
Anneme yakalanırsam,herhalde beni evlatlıktan reddedebilirdi ve bunda da haklıydı.Önce gece evden kaçmış ve sabaha karşı gelmiş,cezalıyken bir daha evden kaçmış ve akşam gelmiştim.Şimdi de banyomda annemin tanımadığı bir erkekle öpüşüyordum ve --üstü çıplaktı.
Justin,ne olduğunu anlayamadan,gelen sesle belimden ellerini çekti ve boynumdaki kafasını doğrulttu.Benden bir açıklama beklediğini gösteren bir bakışla bana bakıyordu.
İçimdeki yakalanma korkusu ve panikle fısıldadım."Burada kal.Hareket etme ve tek kelime söyleme.Eğer bir şey söylersen,ikimizin de işi biter."
Justin yavaşça güldü."Bir şey demeyeceğim."
Elini ağzına götürdü ve kilitlermiş gibi yaptı,ardından anahtar varmış gibi parmaklarını havaya doğru salladı.
Gözlerimi çevirdim.
Nasıl hala sakin olabiliyordu?
Kapıyı açmadan önce Justin'e bir bakış daha attım ve dışarı çıktım.
O sırada annem odamın dışından bana kızgınlıkla söyleniyordu.
"Pearl Ashley Maria Mantgomery!Hemen kapıyı aç genç hanım!"
Kapıyı açmadan önce annemin diğer iki ismimi de söylemiş olmasıyla gözlerimi çevirdim.
Umarım bunu Justin duymamıştır,diye düşündüm.Kapı kilidini çevirip,şaşkın bir ifadeyle anneme baktım.Ona bağırır bir ses tonuyla "Evet anne?"diye çıkıştım.
Annem iri gözlerini bana çevirdi."Benimle bu ses tonuyla konuşamazsın genç hanım."
"Üzgünüm."Sahte bir gülümseme ile "Şimdi ki cezam ne olacak acaba?Donumu da mı alacaksın?" dedim.
Kaba konuşmam karşısında sinirlenmeye başlamıştı."Pearl Ashley Maria!Benimle böyle konuşmanı istemiyorum!"
Ellerimi kolumda birleştirdim ve sıkıldığıma dair bir iki kez mırıldandım.
"Ne istiyorsun anne?"
Bana kötü bir bakış attı."Baban ve ben alışverişe çıkmalıyız,tatlım.Sorumlu bir abla gibi,kardeşinin ödevlerini yaptığına ve uyuduğuna emin ol.Ayrıca--evde kalmaya çalış."
Bunu kastetmemiş olmasını dilerdim.
Evde kalmaya çalışmak ha?
Evden bir daha mı kaçacağımı düşünmüşlerdi?
Annem alındığımı fark edip yanağımı öptü."Onu kastetmemiştim Pearl.Sadece,son zamanlarda kötü şeyler olduğunu anlayabiliyorum.Ben senin annenim.Fakat cezalısın."
"Biliyorum anne."
Annem gitmeden önce geri döndü ve beni bir daha öptü."Seni seviyorum---biliyorsun değil mi?"
Gülümseyerek "Evet--bende seni seviyorum." diye fısıldadım.
Bana sıcak bir gülümseme takınıp,merdivenlerden inmeden önce "İşte benim kızım" diye mırıldandı.
Kapıyı annemin arkasından kapatıp,banyonun içinde karanlıkta bekleyen Justin'in kapısını araladım."Çıkabilirsin."
Kapıdan yavaşça çıkıp bana doğru gelmeye başladı ve direk belime sarıldı.
"Biliyorsun,"kurumuş dudaklarını ıslattı."Başladığımız işi bitirebiliriz---banyoya dönüp?"sırıttı.Pantolonun cebine ellerini soktu ve bana doğru bakarken yanaklarının içini ısırdı."Hemen,burada,"kulaklarıma doğru eğilip seksi bir şekilde fısıldadı."Ne diyorsun bebeğim?"
Bir anda yanaklarımın kızardiğını ve ısınmaya başladıklarını hissettim."Kapa çeneni."Bir çocuk gibi sırıttım.
Justin benim söylediklerime aldırmayıp yatağa doğru ilerledi.Yavaşça ve yarasının verdiği acıyla yatağa uzanıp beni de üstüne çekip saçlarıma dokunmaya başladı."Güzelsin,biliyorsun değil mi?"
Bal rengi gözlerinde kaybolurken kendimi rahatlatmak için yanak içlerimi ısırdım." Teşekkürler--sanırım."
Bana doğru sırıtıp,beni öpmek için dudaklarıma doğru eğildi.
O sırada lanet kapımızın aralandığını ve Toby'nin odaya doğru ilerlediğini gördüm.Mükemmel zamanlama
.
"Hep Pearl,annemin ve babamın nereye gittiğini biliy-"Justin ile beni yatakta,o şekilde gördüğü gibi gözleri açıldı.
Onu gördüğüm gibi içimden küfürler sayarak üstüme uzanmış Justin'in altından kalkıp üstümü başımı düzelttim."Hey,şey..göründüğü gibi değil."
Ne?Ne göründüğü gibi değil?Çok saçma bir şey söylemiştim!Her şey göründüğü gibiydi zaten.
Justin ve kardeşimin arasına geçip Toby'e doğru baktım.
Toby'nin gözlerinin Justin'in vücudunda kilitli kaldığını hissettim.
Doğruydu da,Justin'in üstü çıplaktı ve vücudundaki yarım yamalak sargıdan kanlar damlıyordu.Güzel bir kombinasyon değildi tabi.
Bana doğru 'sen deli misin?' bakışını atıp şaşkınlıkla cevap verdi."Şey,annem ve babam sadece bir kaç dakika önce buradan gitti ve sen hemen odana bir erkek mi aldın?"Bana doğru yaramaz bir şekilde güldü."Onlara söylediğimde yüzlerinin alacağı şekli merak ediyorum doğrusu."
"Onlara bir şey söylemeyeceksin!Biz bir şey yapmadık."Ona yalvarır gibi bağırdım.
"Onun üstü çıplaktı ve geldiğimde senin üstündeydi.En göz alıcı olanı ise Pearl,tanrım onun vücudundan kanlar akıyor.Gerçekten,burada hiçbir şey olmamış gibi değil mi?"
"Anneme babama bir şey söyleme."ses tonumu azalttım ve tüm enerjimi harcayarak ağlamamak için kendimi tuttum."Lütfen."
Kollarını vücudunda birleştirdi."Benim çıkarım ne olacak?"bana doğru kaşlarını kaldırdı.
"Ne istersen yaparım,Toby!"Bir anda cevap vermiştim."Sadece..onlara bir şey söyleme."
Bir kaç saniye düşündü ve anlaştığımızı fark ettirmek için bir bakış attı."Anlaştık."
Gözlerimi kapatıp,alt dudağımı çaresizlikle ısırdım ve derin bir nefes verdim."Teşekkürler."
"Tamam,tamam."Toby odadan çıkmadan önce Justin yataktan bir anda fırlayıp onu duvara yapıştırdı.
Justin'e doğru korkuyla baktım."Ne yapıyorsun sen?"fısıldamıştım.
Beni görmezden geldi,bir kolunu kardeşimin yakasından tutmak için kullanırken diğer koluyla olaya karışmam için beni engelliyordu."Kardeşinin ne yaptığını hiçbir kimseye söylemeyeceksin.Aslında,sana burada eğer bir şey söylersen neler yapacağımı anlatabilirim.Fakat senin algılayabileceğini düşünüyorum,yanılıyor muyum?"
Elini benden çekip,tamamen kardeşimin yakasına doğru yapıştı.Ona,bir gün önce barda Lucas'a baktığı gibi bakması beni ürkütmüştü.Toby korkuyla gözlerini kapatıp derin nefes almaya çalıştı."A-anladım."
"Güzel.Şimdi hiçbir şey görmemiş gibi buradan uzaklaş çünkü,hiçbir şey görmedin."
"Ta-tamam."Toby büyük bir korkuyla odadan koşarcasına çıktı ve kapıyı ardından kapattı.
Justin kendini yatağa doğru fırlattı ve ona bakışımdan rahatsız olduğunu hissedince "Ne?Ne var?" diye çok saçma bir soru sordu.
"Ne mi var?Onu bu şekilde korkutmamalıydın!"gözlerimi çevirdim.
Justin kurumuş dudaklarını ıslattı ve bana doğru ciddi bir ifade ile baktı."Üzgünüm,biliyorsun."
"Neyi?"
"Hala öğrenemediğine şaşıyorum,tatlım.Asla risk alamam."
Asla risk alamam mı?Dünyanın onun etrafında döndüğünü zannediyor olmalıydı.Gözlerimi çevirdim ve bir kaç saniye söylemeye çalıştığım şeyi aklımda toparladım.Derin bir nefes aldım ve yatakta oturup televizyonu açmış Justin'in elindeki kumandayı kapıp televizyonu kapattım.
"Hey,hey!Onu izliyordum ama."
Tek kaşımı kaldırdım."Benim evim,benim odam ve benim televizyonum."Ona gıcık bir bakış attım."Benim kararlarım.Ve şimdi sana söylemek istediğim bir şey daha var."
Justin meraklanmıştı ve yatakta doğruldu."Ne?"
"Risk alamam."onun sözünü ona söylerken sırıtmıştım.
Justin ne olduğunu anlayamamış bir şekilde yüzünü kırıştırdı."Ne diyorsun?"
"Hayatımı cehenneme doğru sürüklemenden bahsediyorum.Bunu riske edemem.Hayallerimi,başarılarımı ve ailemi."bunları söylerken ciddi göründüğümü düşünüp iyi bir konuşma yaptığım için tanrıya teşekkür ettim.
Justin bakışlarını üzerime kilitledi."Hayatından çıkmamı mı istiyorsun?"
"Evet,"yutkundum ve yanak içlerimi sakinleşmek için bir kez daha ısırdım.
"Tam olarak istediğim şey bu."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder